12 Mayıs 2015 Salı

Youth Ministerial Meeting 2015



Türk  Atlantik Gençlik Örgütü tarafından düzenlenen Youth Ministerial Meeting 2015, Antalya ile eş zamanlı Bilgesam Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliği ile Yıldız Teknik " Kırmızı Salon" da yuvarlak masa toplantısı şeklinde icra edildi. Nato Kolordu Personeli, Harp Akademileri mensupları ve Sivil Toplum kuruluşu yöneticilerinin yer aldığı toplantıda bizde Haliç Üniversitesi Mezunlar ve Mensuplar Platformu bünyesindeki strateji merkezimiz Terör Ve İstihbarat Araştırmaları Merkezini temsilen oradaydık. Üst düzey entelektüel atmosferin hakim olduğu ortamın bütün üniversitelere örnek olmasını diliyorum. Abd'de beş bin civarındaki üniversitenin her bir tanesi Think Thank misali misyona sahipken, Türk Üniversiteleri bu hususta gayretlide olsa henüz çok yetersiz bulunmaktadır. 







Nato'nun geleceği

Rusya krizi, Ürdün Nato yakınlaşması ve Nato kriz yönetiminin değinildiği toplantı aslında Nato'nun varlığını olumlu veya olumsuz minvalde sorgulama ihtiyacı doğurdu. Sınır güvenliği konusunda alternatifsiz bir kollektif yapı olan Nato diğer hususlarda performans karnesi bakımından ne derece başarılıdır? Aslında güvenlik çalışmaları stratejik çalışmalar adı ile Uluslararası İlişkilerin bir alt dalı olarak 1930'lardan itibaren literatürde yer bulmaktadır. Tabi bu başlık realist dönemin özelliklerini taşırken doğal olarak devlet temelli bir güvenlik perspektifinin salt askeri olanaklar dahilinde incelenmesi ve irdelenmesidir. Soğuk savaşın tamamlanmasıyla zirveye çıkan kapitalizm ve kürselleşme, sert gücün artık yumuşak hatta post modern toplum tipinde Smart güç olarak evrilmesine sebebiyet vermiştir.  Güvenlik politikalarına da yansıyacak bu değişim devlet orjinli bir güvenlik yerine birey ve devlet dışı unsurların başat olduğu bir perspektifi doğurur. Bu yeni güvenlik anlayışı askeri gücü yine ele almakla birlikte en az askeri faktör kadar önemli siyasi, çevresel, teknolojik, ekonomik ve toplumsal başlıklara da yer vermektedir. Zaten Nato 1991 zirvesiyle değindiği; siyasi istikrarsızlık ve küreselleşecek terörün konvansiyonel saldırılardan daha önemli olduğu bildirisiyle kendisini yeniden tanımlayarak post modern dünyada da yer alacağını belirtmişti. Nato askeri tehditler dışındaki ögelere teoride çok iyi yer vermesine karşın pratikte ise esasen bunun çokta geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Afganistan ve Irakta Ulus İnşaalarının başarısızlığı, akınsal göçün engellenememesi, özellikle Ortadoğu'daki radikalleşen unsurlar karşısındaki belirsizlik halen çözülmeyi bekleyen önemli birer sorun olarak durmaktadır. Demekki Nato'nun, kriz yönetimleri hususunda yetişmiş personel ihtiyacı üst düzeyde bulunmaktadır. Yirmi seneden fazla süredir yeni güvenlik teorilerine vurgu yapan bir teşkilatın son Rusya krizine de hazırlıksız yakalandığı göz önünde bulundurulursa, Nato rakipsizliğine rağmen halen büyük eksiklere sahiptir. 

Nato Projeksiyonu

1) Nato'nun yayılma çabası, Rusya'yı agresifleştireceğinden istihbarat ve özellikle yumuşak güç uygulamalarını öncelikli hedef belirlemelidir. 

2) Azerbaycan ve Gürcistan ile ikili ilişkiler üst düzeye çıkartılmalıdır. 

3) TSK'nın yeniden yapılandırılması kapsamında numaralı ordu komutanlıklarının kaldırılıp, müşterek ordu komutanlıklarına geçilmesinde Türk ordusu desteklenmelidir. 

4) EPAA kapsamında Orta Asya'ya üs kurulmalarının çalışmaları yürütülmeli Orta Asya üsleri, Türkiye'de oluşturulacak Avrasya Müşterek Kuvvetler Komutanlığına bağlanmalıdır. 

Elbette geleceğin projeksiyonu için onlarca madde belirlenebilir. Burada maddelerin niceliğinden ziyade niteliği önemlidir. Esas maksat asimetrik savaşlar karşısında hazır olmak ve Rusya ile Çin'i çevrelemek yerine SINIRLANDIRMAK olmalıdır . 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder